Sadece 1 – 1,5 ay içinde Coronax, A.C. Anti Corona, Hyper Corona, Corona nano maske, Corona Covid-19, Biocorona, Coronastop, NoCorona, Moda Corona, Coronavit, Coronavirüs, Coronamask, Corona off, Corona Eue De Parfume gibi markalar için tescil başvurusu yapıldı.
Bununla da yetinilmedi. Üstüne, başımızdaki epidemik sorunun kaynağı olan virüsün teknik adı olan Covid ile türetilmiş pek çok kelime de marka tescili için başvuruldu. Liste 03.04.2020 tarihi itibariyle aşağıdaki gibi.
Belki farklı bir ortamda; yani mesela tüm dünyanın içinde olduğu ve bu yazının yazılmakta olduğu saat itibariyle 764 binden fazla hasta ve 55 binden fazla vefatın (O da ülkelerin resmi açıklamaları!!) olmadığı durumdan kaynaklanan bir kavram veya versiyonları marka olarak başvurulsa biraz komik bile olabilirdi.
Ancak şaşırtıcı bir şekilde ve inatla küresel bir felaketin, üstelik de gezegenin hafızasına kara harflerle yazılacağı, binlerce yıl sonra bile hatırlanacağı bugünden belli olan bir duruma ait kavramları bir marka olarak yaşatabileceğini düşünen “girişimciler” var.
Belki hepiniz rastlamışsınızdır. Bu felaket sonrası gezegende hiçbir şeyin aynı olmayacağına dair genele yakın kabul gören bir görüş var. Umuyoruz böyle olur ve rica ediyoruz, her şeyden önce son 10 yıldır özellikle gençlere hemen her kanaldan pompalanan girişimci ol, hayatını ele geçir, başkasına çalışıp ne yapacaksın meselesi bundan sonra aynı olmaz.
Çünkü girişimcilik bu değil, çünkü girişimcilik köşe dönmek değil, çünkü girişimcilik başkalarının felaketi üzerinden gelir elde etmeye çalışmak hiç değil ve olmamalı…
Hele marka gibi, zamandan bağımsız olması gereken bir kavramın adını bir felaketle özdeşleştirip, bundan ticari bir kar elde edeceğini düşünmek sözlükte başka kelimelerin karşılığı olarak durmakta.
Belki en önemli kısım olmakla beraber meselenin ahlaki boyutunu bir kenara koyup, somut örnek üzerinden de gidebiliriz.
Dünyanın en çok tanınan ve içilen biralarından birinin adı Corona’dır ve 1925’ten beri üretilmektedir. Bu virüs dünya üzerinden yayılmaya başladığı andan itibaren satışlar bir anda %50-60 düştü. Muhtemelen bugün %10 bile değildir.
Kısa vadeli “yaa bize de bir şeyler çıkar belki” mantığı ile marka olmak maalesef mümkün değildir. Markanın varlığını sürdürmesi için bir hikayesi, ona inanan bir ekibi ve belki de en önemlisi bir vaadi olması gerekir. Çok şükür ki böyle yoksa her şey para ile çözülürdü. Büyük sermaye ile rekabet neredeyse imkansız olduğu için de kimsenin de bir şeye girişecek hali de kalmazdı.
Çok da uzatmadan son kez derdimizi yineleyelim.
Evrensel bir felaketin ismini, bir marka olarak tescil ettirmeye çalışmakta fikri ve sınai mülkiyet açısından (henüz engelleyici bir yasa olmadığı için) teknik olarak bir sorun yoktur.
Ancak gerek pazarlama gerekse ahlaki açıdan bakıldığında, bu durum çıkmaz yola girişin ilk adımı gibi geliyor bize.
Normal şartlarda müşterilerimize marka ismi önerisi yapmayız. Ama bu olağanüstü zamanda ihtiyaç duyan girişimciler olursa, memnuniyetle 20 yılın üstündeki bilgi ve tecrübemizle kendilerine yardımcı oluruz.