Bu hafta size bir esnaf kardeşimizi hatırlatmak istedik. Hatırlatmak dedik çünkü büyük ihtimalle pek çoğunuz kendisini tanıyor. Adı Jeff Bezos. Kendisi dünyayı kasıp kavuran her genç girişimcinin rüyası olan Amazon eticaret sitesinin kurucusu.
Aslında Amazon’a sadece e-ticaret sitesi demek yeterli değil. Çünkü, dünyanın alışveriş standartlarını alt üst eden, bize göre kısa bir süre içinde imalat – üretim terminolojisini de alt üst edecek olan bir yapı.
Biz aslında bunların dışında ama bütün bunların olmasını sağlayan, tüm bu kavram ve yenilikleri kendi çatısı altında toplayan tek bir kelime le ilgiliyiz. O da Amazon kelimesi. Yani tüm bu e-iş imparatorluğunun markası olan, neredeyse bilinirlik açısından Coca Cola ile yarış halinde olan Amazon markasından bahsediyoruz.
Aşağıda dikkatinize bir resim sunuyoruz. Bir bakın bakalım bu resim sizin, akrabanızın ya da bir arkadaşınızın kendi işini kurarken yaşadıklarının neredeyse bire bir aynısı mı? Kendinizi, akrabanızı ya da arkadaşınızı bu resimde bulabiliyor musunuz?
Bu resim, 10 yıl sonra nerede olacağını bilmeyen ama bu konuda bir fikri ve planı olan pek çok adama ait sanki. Bu adamlardan pek çoğu bizde de var.
Bu adamların sıkıntılarının pek çoğu ortak gibi. Kabul ediyoruz ABD ekonomik büyüklüğü, sunulan imkanlar, pazar dinamikleri, yasal mevzuat falan bizden çok farklı ama; netice de başlangıç bizdeki gibi değil mi?
Karaköy, Beyazıt, Kadıköy, California ya da New York’ta küçük bir han odası. Uzatma kabloları yerlerde, ortalık darmadağın. İsmi bilmeseniz sanki bizim Ahmet abinin, başarıya ulaşmadan 7-8 yıl önceki hali değil mi bu resim?
Ama pek çok detayla birlikte önemli bir fark var Jeff Bezos’un 1999’da çekilen bu resmi ve bizim Ahmet abi arasında.
Jeff başaracağına o kadar emin ki ilk olarak 1993’te, daha sonra da 1995’den itibaren pek çok defa farklı sınıflarda markasını ve başka markaları da tescille koruma altına almış.
Ya ne gerek var şimdi masraf yapmaya dememiş ve markasını tescille koruma altına almış. Çünkü muhtemelen yaptığı iş birazcık para kazanmaya başlasın, biraz rağbet görmeye görsün sitesi, anında Amazum, Ammauzun, Amazonex, Amazonas, AMZN Amazon vb. benzerlerinin devreye gireceğini biliyordu.
Şimdi, kameraları bizim topraklara döndürelim ve benzeri bir aşamada Ahmet abinin refleksine bakalım. Kısaca 2 kelime ile özetleyelim: boşver şimdi ya da bakarız sonra…
Çünkü maalesef bizde ancak bir teşvik alınacaksa, bir domain gerekirse ya da girilecek bir devlet ihalesi varsa ve mevzuat gerektiriyorsa marka tescili akla geliyor.
Oysa yapılan bütün çalışmalar, harcanan paralar, tasarımlar ve tabii ki patentler bile sonuçta ilgili girişimi bir marka haline getirmek için var. Yapılan tüm çalışmalar markalaşmaya hizmet etmekte.
Buna inandığımız ve ilk adımda bütün çabamızı simgeleyen markamızı, tıpkı arabamız gibi koruma altına aldığımızda her şey daha güzel olacak.
