Yaklaşık 6-7 ay içinde bazı ülkelerin gümrüklerinde gerçekleşen birkaç operasyon ve elde edilen sonuçları sizinle paylaşmak istedik.
20 Ocak 2022’de Romanya’nın doğusundaki Köstence limanındaki Rumen gümrük yetkilileri, Apple® ticari markasını ihlal ettiğine inanılan 11.440 kablosuz ve 1.000 kablolu kulaklığı gözaltına aldı.
Değerinin yaklaşık 2,3 milyon Euro (2,6 milyon ABD Doları) olduğu tahmin edilen mallar, Çin’den gelen bir konteynerin incelenmesi sırasında keşfedildi.
22 Ocak’ta ABD Gümrük ve Sınır Koruma (CBP) memurları, piyasa değeri 550.000 dolardan fazla olan tasarımcı kıyafetleri içeren ve Laos’tan gelen iki sevkiyata el koydu
CBP ticari marka ve telif hakkı kodlarını ihlal ettiğine karar verdi. Memurlar, Gucci, Louis Vuitton, Chanel ve diğerleri gibi tasarımcılara ait çeşitli el çantaları, cüzdanlar, bel çantaları ve logolu telefon kılıflarına el koydu.
Güney Kazakistan’ın Çimkent kentindeki Adalet Bakanlığı yetkilileri Polonya menşeli Cykoria ticari markasını ihlal eden 5.000 paket kabartma tozu ve Kore menşeli Frima ticari markasını ihlal eden 8.000 paket süt tozu gözaltına aldı.
Piyasa değeri 34.000 Euro olan sahte ürünler imha edilecek. Bu dava, hak sahiplerinin yerel pazarda sahte ürünleri tespit edip Adalet Bakanlığı’na bildirmesiyle başladı.
17 Mayıs 2022’de Belgrad’daki bir DHL ofisinin denetimi sırasında Sırp gümrük yetkilileri Boss ticari markasını ihlal ettiğine inanılan 50 erkek saatini gözaltına aldı. Saatlerin Çin’den geldiği ve Belgrad’da faaliyet gösteren bir ithalatçı için tasarlandığı tespit edildi.
4 Temmuz 2022’de Karadağ gümrük yetkilileri Nike, Dsquared2, USPA, Under Armor, Converse ve Hermès ticari markalarını ihlal ettiği tespit edilen yaklaşık 7.200 ürün tespit etti.
Macaristan Ulusal Vergi ve Gümrük İdaresi yetkilileri geçtiğimiz günlerde Adidas, Armani, Chanel, Christian Dior, Gucci ve Prada dahil olmak üzere çok sayıda ticari markayı ihlal ettiğine inanılan 7.500 giyim eşyasını ve aksesuarını gözaltına aldı. Ürünlerin yaklaşık 314.000 Euro (320.000 ABD Doları) değerinde olduğu tahmin ediliyor…
Dünya çapında her gün gerçekleşen olaylardan sadece birkaçı böyleydi. Peki bu listede gerçekleşen olaylar bize ne anlatıyor? İhracatçılar açısından tehlike var mı, varsa nedir ve nasıl aşılır?
Meselenin iki farklı boyutu var.
- Sizin asıl – orijinal marka olduğunuz durum: Şimdi burada adı anılan markaları silip yerine kendi markanızı yazın. Yakalanan sahte ürünlerde sizin markanızın olduğunu hayal edin. Bu ürünlerin yakalanması sizi mutlu etti değil mi? İlgili ülkeye girip, sizin Pazar payınızdan çalınacak olan kısım gümrüğe takılmış. Ama unutmayın, gümrükte bu korumayı sağlayabilmek, bu ürünleri yakalatabilmek için sizin sınai mülkiyet haklarınızın yani marka, tasarım, telif patent gibi haklarınızın o ülkede tescille korunması gerekiyor. Ancak bu şekilde hak talep etmeniz mümkün olacaktır. Ve sizi temin ederiz, yukarıda adı geçen tüm ülkelerde örneğin markanızı tescil ettirmek isteseniz, yakalanan sahte ürünün piyasa değerinin kat kat altına yani yaşayacağınız kaybın kat kat daha azına bu tescilleri halledebilirsiniz.
- Sizin taklitçi olduğunuz durum: Zaten işi sahte ürün üretip bunu satmaya çalışan ve bunu bilerek yapanlara sözümüz yok. Ancak ihracat yapan, ürünlerini yurtdışına gönderen iyi niyetle çalışan girişimcilere söylemek istediklerimiz var.
İhracat faaliyetinin ilk başladığı ve nispeten ciroların daha az olduğu dönemlerde, ürünler genellikle ilgili ülkede yaşayan bir akraba ya da tanıdık üzerinden gönderilir ve ticaret uzun süre de bu şekilde ilerler. Belli bir pazar payı, tanınırlık ya da gelir düzeyi yakalanınca da ilgili ülkedeki yakınınız sizin markanızı kendi adına tescil eder ve başka bir yöntemle ürünleri üreterek sizi operasyonun dışına iter. Siz başka bir yöntemle ya da başka biri üzerinden ilgili ülkeye ürünleri gönderdiğinizde de yukarıda kısa detaylarını gördüğünüz operasyonda ürünü yakalanan sahteci durumuna düşersiniz. Bunu engellemek için sınai haklarınızı ürün gönderdiğiniz ülkelerde mutlaka tescille koruma altına alın.
En uygun zaman ne zamandır tescil için sorusuna yanıtımız da en uygun zaman dündü. İkinci en uygun zaman bugündür diyoruz.
Kardeşim biz Chanel, Nike, Swatch değiliz kim ne yapacak bizim ürünleri?? Diyecek girişimcilere de şu notu iletiyoruz: Gelecekte ne olacağını nereden biliyorsunuz? Ya sizin girişiminiz, işletmeniz de beklediğinizden çok daha büyük bir ölçeğe ulaşırsa ne yapacaksınız? Biz söyleyelim daha büyük tazminat ödeyeceksiniz…
Unutmayın, sınai mülkiyet sisteminde ilk gelen alır prensibi geçerlidir. Yani tescil için ilk başvuran, yasal bir engel yoksa ilk hak sahibidir.
Her tescil, başvurunun yapıldığı ülkede geçerlidir. Türkiye’deki tescil, sizi sadece Türkiye’de koruma sağlar.