İhracatçılar, Yurt Dışında Marka Tescilini Unutmayın!

Dün Denizli’de WORLDEF tarafından Akbank ana sponsorluğu ve Denizli İhracatçılar Birliği organizasyon partnerliği ile kentin e- ticaret ve e-ihracat potansiyelinin konuşulacağı “Denizli E-Ticaret ve E-İhracat Konferansı” düzenlendi.

Inter Patent adına da genel müdürümüz Tolga Duman bu organizasyon dahilinde yurt dışı marka tescilleri ve izlenmesi gereken strateji hakkında bir sunum gerçekleştirdi. Organizasyon komitesinin verdiği bilgiye göre, toplam kapasitenin 750 olduğu organizasyon için 2350 civarı rezervasyon ve katılım talebi oldu.

Katılımcıların pek çoğu e-ticaret ve e-ihracatı öğrenmek isteyen, halen içinde bulunan ya da kısa süre içinde bu konuda bir girişim yapmak isteyenlerdi.

Genel müdürümüz sunumuna başlarken dinleyicilere, Türkiye’de tescilli bir markalarının olup olmadığını sordu. Kalkan eller ülkemiz şartlarına göre tatmin edici sayılabilirdi. Ama ikinci sorunun cevabı, dış ticaret açığımızın sebeplerinden birini tekrar gözümüze soktu.

İkinci soru, yurt dışında tescilli markası olan ver mı idi ve cevap olarak kalkan eller yalnızca 3’tü.

 

Denizli gibi tekstilin, özellikle de ihracat ayağının çok başarılı olduğu bir ilde durum buydu. Tescilsiz marka ile yurt dışında iş yapmanız durumunda;

  • Gümrüklerde ürünleriniz marka hakkına tecavüz nedeniyle tutulursa, kendinizi savunamazsınız
  • Yurt dışı pazarlama, fuar vb. devlet teşviklerinden faydalanamazsınız
  • Tescilli marka sahiplerinin Türkiye’deki haklarının benzerleri yurt dışında da her ülkenin kendi mevzuatı çerçevesinde mevcuttur. Bunlardan faydalanamazsınız.
  • Tersi bir durumda taklitçi olan siz olursanız, başınıza geleceklere engel olamazsınız

Bize bu konuda en çok gelen soru tahmin edebileceğiniz gibi, maaliyetlerle ilgili. Özellikle de kurlardaki yüksek seviye nedeniyle tescil masraflarının çok arttığı yönünde. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki; mesela bir AB marka başvurusunun maaliyeti, gümrükte takılacak bir konteyner üründen çok daha azdır.

İlgili ülkede iş yaptığınız yabancı ortağınız (ya da kontak kişi) markayı kendi adına tescil ettirip, sizinle yaptığı anlaşmaları bozması durumunda; markanızdan başka hiçbir bilgiye sahip olmayan tüketici aynı ürün diye almaya devam edecektir. Ama siz Pazar payınızı tamamen kaptırmış olacaksınız. O ana kadar verdiğiniz tüm emek ve harcamalar da boşa gidecek ve sıfırdan başlamak durumunda kalacaksınız.

Kaldı ki, dış ticaret müsteşarlığı ve Kosgeb’in yurt dışı marka konusunda %50-60 civarında geri ödemeyi de kapsayan oldukça geniş bir teşvik paketi söz konusu.

Dış ticaret müsteşarlığını destekleri için detaylı bilgiye https://kolaydestek.gov.tr/destekler/2/51 linkinden ulaşabilirsiniz.

Hepimizin bir tüketici olduğunu ve çok daha ucuz muadilleri olmasına rağmen, tükettiğimiz pek çok üründe “marka” yı aradığımızı hatırlatmak isterim.

Sizin ürünleriniz için de bir İngiliz ya da Alman tüketici aynı refleksle hareket edecektir.  O halde ihracat yapan tüm girişimcilere bir kez daha marka tescilini, ürünlerini götürdükleri ülkelerde de yapmaları gerektiğini hatırlatırız.

 

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Facebook

LinkedId