Bir kafede oturdunuz, bir şeyler yiyorsunuz ya da bir çay – kahve içiyorsunuz ve birisi fotoğrafınızı çekiyor. Belki o anın kısalığı içinde, belki ne olabilir ki en fazla diye düşünmeniz ya da bambaşka bir sebepten çekilen fotoğrafınızın sizin açınızdan bir sorun olmayacağına karar verdiniz. Ve bu fotoğrafın o an imha edilmesini sağlayamadınız.
Aradan belli bir süre geçti ve elinize aldığınız bir dergide, açtığınız bir web sitesinde ya da fotoğrafın çekildiği mekanın menüsünde kendinizi gördünüz. Ne yaparsınız?
Herhalde kabaca iki ihtimal var:
- Güler geçer ya da tepki vermeden sayfayı çevirirsiniz
- Resminizin sizden izinsiz olarak kullanılmasına tepki verirsiniz ya da vermek istersiniz.
O işler bizde olmaz Amerika’da olur falan diyorsanız çok yanılırsınız. Bu tam da ünlü oyuncu Selçuk Yöntem’in başına geldi.
Beyoğlu’nun meşhur bir cafesinde oturup 2 lokma atıştırırken bir fotoğrafı çekilen Yöntem, muhtemelen o an bunu hiç önemsemedi. Ama bir süre sonra görüntüsünün hem mekanın menüsünde hem de bir dergide yayınlandığını farketti ve konuyu yargıya taşıdı. İstanbul 4. Fikri ve Sınai Haklar mahkemesi, Yöntem’i haklı buldu ve tazminata hükmetti. Konu Yargıtay’a taşındı ve ceza onandı.
İngiliz fotoğrafçı David Slater, 2011’de bir makak maymununun selfiesini çekmiş ve bu konuda Vikipeki ile davalık olmuştu. Detaylar için: http://www.interpatent.com.tr/makak-selfiesi/
Efsane sanatçı Andy Warhol “Birgün herkes 15 dakikalığına meşhur olacak” demişti. İnternet ve bağlı teknolojilerin etkileriyle belki bundan sonra herkes 15 dakikalığına marka olacak.
Kimi 16. Dakikada normal insan olmaya dönecek kimi bunu daha uzun sürdürebilecek. Ama markanın getirdiği belli sorumluluklar ve haklar var. Hem marka sahibinin hem de bu markayı kullanmak isteyenin bu hakları bilmesi ve buna göre hareket etmesi lazım.
Bazılarına bakalım…
Markayı kullanma yükümlülüğü…
6769 sayılı SMK’nun 9. maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir.
Aşağıda belirtilen durumlar da birinci fıkra anlamında markayı kullanma kabul edilir:
- Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması.
- Markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması.
Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir.
6769 sayılı SMK’nun 29. maddesi uyarınca, Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
- a) Marka sahibinin izni olmaksızın kullanmak.
- b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
- c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri
satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
d) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
Marka hakkında tecavüz…
6769 sayılı SMK’nun 30. maddesi uyarınca;
1- Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal üreten veya hizmet sunan, satışa arz eden veya satan, ithal ya da ihraç eden, ticari amaçla
satın alan, bulunduran, nakleden veya depolayan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
2- Marka koruması olduğunu belirten işareti mal veya ambalaj üzerinden yetkisi olmadan kaldıran kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
3- Yetkisi olmadığı hâlde başkasına ait marka hakkı üzerinde devretmek, lisans veya rehin vermek suretiyle tasarrufta bulunan kişi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve beş bin güne
kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
4- Bu maddede yer alan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
5- Bu maddede yer alan suçlardan dolayı cezaya hükmedebilmek için markanın Türkiye’de tescilli olması şarttır.
6- Bu maddede yer alan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır.
7- Başkasının hak sahibi olduğu marka taklit edilerek üretilmiş malı, satışa arz eden veya satan kişinin bu malı nereden temin ettiğini bildirmesi ve bu suretle üretenlerin ortaya
çıkarılmasını ve üretilmiş mallara elkonulmasını sağlaması hâlinde hakkında cezaya hükmolunmaz.